Gözlerimizin
kapasitesi nedir?
Ayağa
kalkın ve gözlerinizi ilerideki bir noktaya odaklayarak kollarınızı açın. Bu
nokta, kol ve ellerinizi görebileceğiniz son nokta olmalıdır. İşte, iki kolunuz
arasındaki alan sizin görüş alanınızdır. Önünüzdeki bölümü daha net, net
kısımla her bir kolunuz arasındaki kısmı daha bulanık görürsünüz. Net alan,
“aktif görüş alanı”, bulanık alan ise “fark etme alanı”dır.
Nasıl Okuyoruz?
Gözümüz küçük atlamalar yaparak okuyor. Dikkatimiz dağınık olduğundan sürekli geri dönüşler yapıyoruz. Bu da mehter yürüyüşü gibi iki ileri bir geri gidip gelmelere neden oluyor. Okuduğumuz kelime grupları arttıkça okuma hızımız da artıyor. Bir kerede ne kadar çok kelime grubu görmeye çalışırsak anlamak kolaylaştığı gibi okuma süresi de kısalıyor. Gözün aktif görüş alanı bir kerede birden fazla kelimeyi algılamamıza yetecek ölçüdeyken bizler hece ya da kelime okuyarak potansiyelimizi kullanmamaktayız.
Klasik
okuma yönteminde her kelimenin bir anlamı ve sesi vardır. Oysaki kelimeler
birer semboldür ad olan nesnenin kendisi değildir. Bu nedenle kelimeleri birer
sembol gibi algılayıp kelimeleri resim olarak görmeye çalışmalı böylelikle iç
seslendirmeden kurtulmalıyız. Okumak ve anlamak için seslendirmeye gerek
yoktur, görmek yeterlidir.
UYGULAMA
Bu
uygulamanın amacı, görme ve algılama ile ilgili yanlış inançlarımıza örnek
vermektir.
Uygulanışı: Aşağıdaki metni okuyup anlayınız. Süre sınırlaması
yoktur, bu işlemi sizin için mümkün olan en kısa sürede yapmaya çalışınız.
İki rhibin hikyesni
bilr msniz? Çk skı prnspleri oln br mnstıra bğlı bri gnç dğeri orta yşlı iki
rhp, br görv için dğlrın tpsindki diğr mnstıra yüryerk gitmye krar vrmişlr.
Ylculk sırsında kurallr greği kimsyle knuşmz, iletşm krmzlarmış, brbrleryle ble.
Br nhir
kıyısna glmişlr. Kyıda, zman-mkan ölçlerine gre oldkça açk gyinmş ve yne
zman-mkan ölçülrine gre çok çok gzel br hnım üzgn ve krgın oturmaktdır. Rhipleri
görnce ayğa klkar ve, braz öncki hüznlü hliyle çelişn işvli br üslupla kndisini
krşıya gçirmelrini istr. Rhiplerden orta yşlı olnı, diğrinin btün eğtimine
rğmen kntrol edmediği şşkın, htta kızgn bkışlarını görmzden glerek, hnımı
sırtna alr. Nhri gçerler. Dğer kyıda, hnım kndisini tşıyan rhibin srtından
inrken, pk acle etmz ve aslnda dngesini sğlamış olmsına rağmn, teşekkr edrken
birz da srılır.
Rhipler sssiz
yüryüşlerine dvam edrler. Yrürler, yürrler… Dğın tepsindki mnastırın yüzlrce
basmaktan olşan merdivninin bşına gelirler. Gnç oln yne kndini kontrl edemyerk,
diğrine "Bütn günhlardan uzk durmya ymin etmştik" der, "Nsıl
oldu da o kdına dkundun ve onu tşıdın?". Gülr diğri ve ynıtlar: "Bn
onu nhrin öbr kıyısnda bırktım. Ama sn hla taşyorsn."
Yukarıdaki
metnin orijinali aşağıdadır. Siz bu metni zaten anlamıştınız. Çünkü beyin
okuduğu metinlerin, gördüğü şekillerin eksiklerini tamamlama yeteneğindedir.
İki rahibin
hikâyesini bilir misiniz? Çok sıkı prensipleri olan bir manastıra bağlı biri
genç diğeri orta yaşlı iki rahip, bir görev için dağların tepesindeki diğer
manastıra yürüyerek gitmeye karar vermişler. Yolculuk sırasında kurallar gereği
kimseyle konuşmaz, iletişim kuramazlarmış, birbirleriyle bile.
Bir nehir
kıyısına gelmişler. Kıyıda, zaman-mekân ölçülerine göre oldukça açık giyinmiş
ve yine zaman-mekan ölçülerine göre çok çok güzel bir hanım üzgün ve kırgın
oturmaktadır. Rahipleri görünce ayağa kalkar ve, biraz önceki hüzünlü haliyle
çelişen işveli bir üslupla kendisini karşıya geçirmelerini ister. Rahiplerden
orta yaşlı olanı, diğerinin bütün eğitimine rağmen kontrol edemediği şaşkın,
hatta kızgın bakışlarını görmezden gelerek, hanımı sırtına alır. Nehri
geçerler. Diğer kıyıda, hanım kendisini taşıyan rahibin sırtından inerken, pek
acele etmez ve aslında dengesini sağlamış olmasına rağmen, teşekkür ederken
biraz da sarılır.
Rahipler
sessiz yürüyüşlerine devam ederler. Yürürler, yürürler… Dağın tepesindeki
manastırın yüzlerce basamaktan oluşan merdiveninin başına gelirler. Genç olan
yine kendini kontrol edemeyerek, diğerine "Bütün günahlardan uzak durmaya
yemin etmiştik" der, "Nasıl oldu da o kadına dokundun ve onu
taşıdın?". Güler diğeri ve yanıtlar: "Ben onu nehrin öbür kıyısında
bıraktım. Ama sen hala taşıyorsun."
www.serkanozkan.com.tr www.okunlp.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder